Türkiye’nin iki ucundaki 10 şehirden ve farklı kültürlerden gençlerin katılımıyla hayata geçirilen “Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre BAK” projesinin İstanbul sergisi 4 Mart Cuma günü İstanbul DEPO’da açıldı. 6 video ve 5 fotoğraf çalışmasından oluşan sergi 10 Nisan’a kadar görülebilecek. Sergi daha sonra Diyarbakırlı ve İzmirli izleyicilerle de buluşacak.
Röportaj: Mehtap Doğan
Anadolu Kültür Vakfı ile Diyarbakır Sanat Merkezi’nin Geniş Açı Proje Ofisi ve docİstanbul Belgesel Araştırmaları Merkezi işbirliğiyle hayata geçirdiği Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre BAK projesi Aydın, Balıkesir, Batman, Çanakkale, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Muğla, Şırnak ve Urfa’dan, 20–28 yaş aralığındaki 24 genci bir araya getirdi. 2015 yılı boyunca İzmir, Diyarbakır ve İstanbul’da çeşitli atölye çalışmalarına katılan gençler, kamera ve objektiflerini gündelik yaşamlara, farklı hayatlara, mekânlara, doğrulttular.
Toplumsal meseleleri fotoğraf ve videolar aracılığıyla ele almak amacıyla organize edilen ve bu yıl ikinci kez hayata geçirilen ortak kültürel üretim projenin nasıl hayat bulduğunu Eylül 2013’ten beri Anadolu Kültür Vakfı’nda proje koordinatörü olarak çalışan Latife Uluçınar‘a sorduk.
Anadolu Kültür olarak Türkiye’nin farklı şehirlerinden gençleri bir araya getirerek ortak projeler üretmelerini sağladınız. Neden aynı coğrafyadan değil de, farklı şehirlerden gençleri ortaklaştırmayı tercih ettiniz?
Anadolu Kültür’ün kuruluş amaçları arasında farklı kültürel arka planlara sahip insanları ve şehirleri kültür sanat üzerinden buluşturmak ve kültürel diyalog odaklı çalışmalar üretmek önemli bir yer tutuyor. Aynı zamanda kültürel ayrıcalıklara sahip merkezî konumdaki şehirler dışında Anadolu’da yaşayan gençlere ve sanatçılara ifade olanakları sağlamak da önceliklerimizde
Bu projeyi ikinci kez hayata geçiriyorsunuz. Geçen yıldan bu yana neler değişti?
BAK ilk kez 2013-2014 yıllarında gerçekleşti. O dönem çözüm süreci olarak adlandırılan bir süreç yaşanıyordu ve genel olarak ülkenin doğusunda ve batısında olumlu bir hava vardı. Batı’dan projeye başvuran gençler doğu şehirlerini ve insanlarını tanımak konusunda özellikle istekliydi. Belki de bu yüzden, çalışmaların önemli bir kısmı gençlerin ortak inisiyatifiyle doğudan hikâyeler etrafında şekillendi ve projeler ağırlıklı olarak Diyarbakır ve çevresinde çekildi. BAK 2015-2016 ise bazı belirsizlikler olsa da tam olarak kötüye gitmeyen bir politik ortamda başladı, İzmir ve Diyarbakır’da gerçekleşen atölyeler olumlu bir havada gerçekleşti. Ancak 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından hızla kutuplaşan ve sertleşen siyasal ve toplumsal ortam gençlerin çalışmalarını da etkiledi. Bazı projelerin çekimleri eksik yapıldı, bazı katılımcılar için seyahat engeli oluştu. Öte yandan gençler, mekânsal ve içeriksel olarak daha çok çeşitlilik içeren konulara yöneldiler ve koşulların zorluğuna karşın ortaya renkli bir çalışma bütünü çıktı.
Etkinlik takviminiz hakkında bilgi verir misiniz? Bu proje kapsamında neler yapılacak?
BAK projesi kapsamında üretilen fotoğraf ve video çalışmaları bir yılı aşkın bir üretim ve paylaşım sürecinin ardından 3 şehirde izleyiciyle buluşuyor. BAK’ın ilk sergisi 5 Mart-10 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul DEPO’da izlenebilecek. Ardından Nisan-Haziran aylarında sergi Diyarbakır ve İzmir’de de izleyicilerle buluşacak. Sergi programıyla birlikte BAK’taki fotoğraf ve video çalışmalarının yoğunlaştığı, göç, sürgün, beden ve hafıza, kentlerin dönüşümü gibi konularda tartışma toplantıları da düzenlemeyi hedefliyoruz. Böylelikle farklı alanlarda üretimde bulunan sanatçı ve akademisyenlerle gençlerin çalışmalarının bir arada ele alınması yoluyla, izleyicinin BAK kapsamında üretilen işlerle güncel meseleler arasında zengin bir ilişkiler ağını takip edebilmesini umuyoruz.
Gençlerin farklı şehirlerdeki yaşamları görmesi açısından değerli bir proje. Van, Diyarbakır, Batman, Mardin gibi illerde de projeyle ilgili çalışmalar yapıldı. Türkiye’nin batısından gelen gençlerin doğuya yönelik algılamalarında farklılıklar oluştuğunu gözlemliyor musunuz? Ya da bu illere gitmekten çekinenler oldu mu?
Türkiye’nin batısından gelen gençlerin, en azından bu projeye başvuranların çok büyük önyargıları yoktu; o anlamda şehir ziyaretlerinde algı farklılığından ziyade keşif duygusu öne çıktı. Ancak doğudan gelen ve politik kimliği ile söylemi keskin olan bazı gençlerle, batıdan gelen bazı gençlerin yaklaşımı arasında mesafe yaşandığı oldu. Sonuçta, belli noktalarda öncelikler konusunda fikir ayrılıkları göze çarpsa da, birbirini dinlemeye yönelik bir eğilim oluştuğunu söyleyebiliriz. Atölyeler sırasında şehir ziyaretlerine ilişkin bir çekince olmadı, ancak 2015 yaz ayları boyunca süren çekimler sırasında bölgede çatışmaların başlaması bazı katılımcıların, daha ziyade de ailelerinin endişe duymasına sebep oldu.
Projelerin üretim süreçlerinden bahsedebilir misiniz? Konular nasıl seçiliyor, ekip nasıl belirleniyor, çekim ve kurgu süreçleri nasıl işliyor?
BAK projesi Anadolu Kültür ve Diyarbakır Sanat Merkezi’nden dört kişilik bir yürütücü ekibin yanı sıra, fotoğraf, video ve sosyal bilimler alanından 6 kişilik bir danışman ekiple ilerliyor. İlk projeden bu yana yaklaşık 3 yıldır bir arada çalışan bu on kişilik ekiple tüm atölye ve üretim sürecini birlikte planlıyoruz. Konuların seçimi için projenin çıkış noktasını oluşturan şehir ve hafıza temasını açabilecek belli kavramlar ve güncel tartışma konuları üzerinden atölyeler gerçekleştiriyor
Anadolu Kültür olarak başka ne tür projeler üretiyorsunuz?
Anadolu Kültür kurulduğu 2002 yılından beri sanatın paylaşılmasıyla karşılıklı anlayış ve duyarlılık gelişebileceğine
Proje seçerken ne tür kriterleri göz önünde bulunduruyorsunu
BAK projesi için başvurular 2013-2014 döneminde Anadolu’dan dört şehre, 2015-2016 döneminde de on şehre açıldı. Aydın, Balıkesir, Batman, Çanakkale, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Muğla, Şırnak ve Urfa’dan 20-28 yaş arasında, video ve fotoğrafa ilgi duyan gençler BAK projesine başvurabildiler. BAK’a katılmak için bu kriterlere uygun olmak kadar, şehir ve hafıza temaları altında ortak fikir ve proje geliştirmeye de açık olmak gerekiyordu. İyi bir fikir sahibi olmak kadar, kendi fikirlerini ortak fotoğraf ve video çalışmalarının parçası yapmak, bir yıllık kolektif bir üretimin içinde yer almaya hevesli olmak önemliydi.